Üniversiteyi kazanamadıysanız, “ben mahfoldum, bittim” demeyin. Hayat sadece üniversite değil, alternatif akademiler ve kurslar cazip bir hayat için sizi bekliyor…
Üniversite hayallerini çeşitli nedenlerle gerçekleştiremeyen gençleri, alternatif eğitim fırsatları bekliyor. Özel akademiler, bir çok üniversitede verilmeyen pratik eğitimlerle, öğrencileri meslek sahibi yapıyor. Her bütçeye uygun kurslar, aşçılıktan, gazeteciliğe, sanattan felsefeye onlarca branşta özgür eğitim şartlarında gençleri meslek sahibi yapıyor.

11 yıl boyunca aldıkları eğitimin hesabını 3 saatlik ÖSS sınavında vermek zorunda kalan gençler ya imkansızlık nedeniyle sınava hazırlanamadıkları için ya da sınav stresinden bilgilerini cevap kağıdına dökemiyor. Sınavdan alnının akıyla çıkan bir çok öğrenci ise başörtüsü yasağı, kat sayı sorunu, üniversite harcı gibi nedenlerle üniversite hayallerini ya erteliyor ya da tamamen unutmak zorunda kalıyor.

ÜNİVERSİTEYİ ARATMIYORLAR

Türkiye´de son yıllarda sayıları hızla artan her bütçeye uygun alternatif eğitim kurumları ise gençlerin hayallerindeki mesleği yapabilmelerine imkan tanıyor. Bu kurumlar arasındaki özel akademiler, pratiğe yönelik eğitimleriyle üniversiteyi aratmıyor, hatta daha daha geniş imkanlar sunuyor. Vakıflar ve dernekler tarafından açılan, güz ve bahar dönemlerinde ya da tüm yılı kapsayan genellikle ücretsiz bilim atölyeleri, bilgiye aç gençleri bekliyor. Yine belediyeler tarafından açılan meslek edindirme kursları da her yaştan insanın içindeki sevdiği meslek ya da hobi alanında eğitim alamamış olmanın eksikliğini gideriyor.

BİLİM SANAT VAKFI EKOL OLDU

1986 yılında kurulan ve “özgür ve hoşgörülü bir çalışma, araştırma ve tartışma ortamında; evrensel, ulusal ve mesleki bilgi ve düşüncelerin sorgulanması, yeniden üretilmesi, yaygınlaştırılması ve insanlık yararına uygulanması” misyonuyla çalışmalarını sürdüren Bilim Sanat Vakfı, alternatif eğitim fırsatları konusunda ilk örneklerden birini oluşturuyor. Bilim Sanat Vakfı, kurulduğu günden itibaren başlattığı seminerlerde bilgi ile bilgiyi arayan gençleri buluşturmaya devam ediyor. Yılda 4 kez, güz, kış, bahar ve yaz dönemlerinde gerçekleştirilen seminerlerde sahasında uzman olan öğretim üyeleri, sanatçı ve yazar birikimlerini öğrencilerle paylaşıyor. Sistemli olarak devam eden seminerler için ücret talep edilmiyor. Seminer kademelerini tamamlayan öğrenciler arasından ilgili ve başarılı olanlar, yuvarlak masa ve atölye çalışmalarına devam ediyor. Bir akademik disiplin içerisinde yürütülen çalışmalar, Medeniyet Araştırmaları, Türkiye Araştırmaları, Sanat Araştırmaları, Küresel Araştırmalar Merkezi gibi atölyeler altında sürdürülüyor. Bilim Sanat Vakfı´nın güz seminerlerinin kayıtları ise Eylül ayından itibaren başlıyor.

35 BRANŞTA EĞİTİM VAR

Beyoğlu´nda faaliyet gösteren ve alternatif eğitimin ilk merkezlerinden biri olan Akademi İstanbul´da sertifika programları, aşçılıktan felsefe atölyelerine kadar 35 alanı kapsıyor. Programların süresi ise branşlara göre 3 aydan 2 yıla kadar farklılık gösteriyor. Elektronik Müzik Eğitimi, Ses Teknisyenliği Asistanlığı Eğitimi, Amatör Denizci – Yat Kaptanlığı Eğitimi, Web Tasarım Eğitimi, Masaüstü Yayıncılık Eğitimi, Bilgisayar eğitimleri, Mutfak Sanatları Bölümü Kursları, Teke Tek Enstrüman, İş İdaresi Yüksek Eğitim Programı, Yetişkinler İçin Tiyatro, Geleneksel ve Plastik Sanatlar Eğitimi gibi bir çok alanda eğitimler veriliyor. Radyo – Televizyon, Sinema, Gazetecilik, Reklamcılık, Halkla İlişkiler, gençler arasında en çok tercih edilen mesleklerin başında geliyor. Turizm ve Seyahat Acenteciliği programında ise tur liderliği, tur operatörlüğü, acentelerde etkinlik yöneticisi olarak çalışacak genç profesyonelleri yetiştiriliyor. Akademi İstanbul´da branşların yıllık eğitim ücretleri ortalama 5 bin YTL.

ÜNİVERSİTE MEZUNLARI BAŞVURUYOR

Akademi İstanbul Vakfı Genel Müdürü Neşe Berber, kurum olarak eğitimin üretimin için olduğuna inandıklarını belirterek “Öncelikle nitelikli insan, sonra nitelikli meslek insanı, eğitim politikamızın temel unsuru. Türkiye´deki üniversite mezunu olma saplantısı hem profesyonel yaşam, hem de sosyal ve bireysel yaşamı olumsuz yönde etkiliyor. Gençlerimizin çoğu, eğilimleri, yetenekleri ve hedefleri doğrultusunda değil, rastlantılar sonucu bazı mesleki alanlara yönlendirilip, zoraki bir eğitim-öğretim süreci yaşıyorlar. Başarısız olmaları kaçınılmaz oluyor. Bu yüzden, binlerce mesleksiz üniversite mezunu, daha işin başında profesyonel yaşamlarını yok ediyorlar” diyor. Berber, kurumlarına başvuran öğrencilerin önemli bir kısmını üniversite mezunları, ya da üniversitelilerin oluşturduğuna dikkat çekerek şöyle diyor: “Yetenekleri doğrultusunda üniversite okuyabilen şanslı insanların arasında olmayan ama yıllarca eğitim görmüş, profesyonel geleceğini var etmeye çalışan lise mezunu gençler için alternatif eğitimler veren kurumlar oluşturulması gerekiyor.”

Avrupa için ayrıntılara dikkat edin

Avrupa´daki üniversiteler, yurtdışında eğitim almak isteyenler için ucuz bir alternatif sunarken, öğrencilerin küçük detaylara dikkat etmesi gerekiyor. Avrupa üniversitelerinin tümü ve bazı ABD üniversiteleri öğrencilerden ÖSYM Yerleştirme Belgesi talep ediyor. Uluslararası Öğrenci Aktivitelerini Destekleme Derneği (WONDER) Başkanı Yusuf Kara, Avrupa´da yüksek öğrenim görmek isteyen öğrencilerin, okumak istedikleri bölümle ilgili 4 yıllık bir fakülteye yerleştirilmesi gerektiğini belirterek “Avrupa üniversiteleri, öğrencilerden ÖSYM Yerleştirme Belgesi talep ediyor. Avrupa´yı düşünen öğrencilerin de tercihleri önemsemesi gerekiyor” dedi.

Öğrencilerin, eğitim almak istedikleri bölümü belirledikten sonra Türkiye´de ya da KKTC´deki vakıf ya da devlet üniversitelerinden her hangi birisinde, aynı bölümü tercih etmeleri ve yerleştirilmeleri gerektiğine dikkat çeken Kara, “İngiltere dışındaki tüm Avrupa üniversiteleri, kayıt için lise diploması, ÖSS sonuç belgesinin yanı sıra, ÖSYM Yerleştirme Belgesi´ni de talep ediyor. Bazıları, Ağustos sonuna kadar gerekli belgelerin üniversiteye ulaştırılması durumunda Türkiye´deki üniversiteye kayıt yaptırma şartı aramıyor. Ancak bu tarihe kadar belgeler ulaştıralamazsa, öğrencilerden Türkiye´de kazandıkları üniversitenin öğrencisi olduklarını gösteren belge isteniyor” dedi.

YÖK DE AÇIKLAMA YAPTI

Bu arada Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) bazı ülkelerde yüksek öğretim görmek isteyenlere denklik verilmesi için ÖSS´ye girmiş olma şartının artık aranmadığını bildirdi. YÖK´ten yapılan açıklamada, ABD, Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, AB´ye üye ve aday olan ülkeler ile Avrupa Ekonomik Alanına üye olan İzlanda, Lihteştayn, Norveç ve İsviçre´de yükseköğrenim görmek isteyenlerden ÖSS´ye girmeleri önlisans programları için ilgili alan türünde 160,000 veya daha fazla, lisans programları için ilgili alan türünde 185,000 veya daha fazla puan almaları şartı aranmayacağı belirtildi. Ancak öğrencilerin gitmek istedikleri üniversitelerin, kayıt için istediği belgeler arasında ÖSS ve ÖSYM Yerleştirme Belgesi´nin bulunup bulunmadığının öğrenilmesi gerekiyor.
 Kaynak: Aktif Haber