Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim forumu misyonu taşıyan kendinigelistir.com sitesi Özgür Şahin tarafından hayata geçirilip, geliştirilmektedir. © 2024. Tüm hakları saklıdır.

  1. Anasayfa
  2. Başarı Öyküleri
  3. Yosundan korkuyordu, “dünya rekoru” kırdı!

Yosundan korkuyordu, “dünya rekoru” kırdı!

Özgür ŞAHİN Özgür ŞAHİN -

- 8 dk okuma süresi
640 5

Geçen hafta Antalya’nın Tekirova beldesi Uçadalar Mevkisi’nde 83 metreye dalarak serbest dalış dünya rekorunu kıran Milli yüzücü Devrim Cenk Ulusoy, suyun altındaki dakikaları anlattı..

Tek bir nefesle 83 metre derine dalarak 2 dakika 24 saniye su altında kalan Cenk Devrim Ulusoy, bir Türk sporcusu olarak bize büyük gurur yaşattı. Ulusoy’un hayat hikâyesi ise kırdığı rekor kadar şaşırtıcı. 

İki yaşındayken mama sandalyesinden düşen Ulusoy, beş yaşına kadar sağ kolunu tam olarak kullanamayınca tedavi için yüzmeye başlıyor. Havuzdan nefret eden, denizden korkan bir çocukluk ve gençlik dönemi geçiriyor ama bu onun sürekli rekorlar kırıp, şampiyonluklar kazanmasına engel olmuyor. Normal bir insanın üç katı akciğer kapasitesine sahip olan Devrim Cenk Ulusoy gençliğin verdiği asilikle 11 yıl sudan uzak duruyor ama hayat onu tekrar suyla buluşturduğunda dünya rekoru da kaçınılmaz oluyor. Ulusoy’la tam anlamıyla karanlık geçen 11 yılını ve serbest dalışta sekiz senedir kırılamayan rekoru nasıl kırdığını konuştuk.

– Rekordan önce hayatınızın 11 yıllık bölümü son derece sağlıksız geçmiş, biraz anlatır mısınız?
– O dönem 20’li yaşlarıma denk geliyor; ailem beni üniversitede okumam için Kıbrıs’a göndermişti, beni terk ettikleri için kızmıştım ve o asilikle sigaraya başladım, yüzmeyi bıraktım, günde iki paket sigara içiyordum, casinolarda çalışmaya başladım, alkol aldım, az uyudum.

– Ama yine de spordan kaçamamışsınız…
– Olimpiyat komitesi çalışmam için bana Kıbrıs’ta bir otelin havuzunu gösterdi ama kulaç atınca kolum yere değiyordu. Kışın kapalı havuz yoktu. Bu nedenle ’Yüzme hayatım bitti,’ dedim ve tenise sardım. Kıbrıs ikinciliğine yükseldim teniste. 11 yıl sonra, 30 yaşında Çanakkale’ye döndüm. Bayağı yıpranmıştım vücut olarak. Ama orası beni çok çabuk tamir etti. Babam yüzmem için beni teşvik etti. Antrenmanlar yapmaya başladım. Havuzdan nefret ediyordum, denizden ise korkuyordum. O derinlik beni korkutuyordu, ayağıma yosun falan değecek diye ürkütüyordu.

Cenk Devrim

– Denizden korkup nasıl 83 metreye daldınız?
– O korkuyu ekonomik koşullar mecburen aştırdı çünkü ben bu spordan para kazanacağımı biliyordum. Bu, yadsıyamayacağım bir yetenekti. Kış sezonunda suyun altında sekiz dakika, 10 saniye nefesimi tuttum. Dünya rekoru sekiz dakika, altı saniye. Yani durmadan tescil edilmeyen, resmi olmayan rekorlar kırıp duruyordum. Tescillenmemiş yedi dünya rekorum var.

– Bu rekor için yaşınız biraz büyük değil mi? Şu an 35 yaşındasınız bildiğim kadarıyla…
– Yaş ne kadar ilerlerse fizyoloji o kadar hazır oluyor. Çünkü kalp ritmini azaltmak için çaba harcamıyorsun yaşla birlikte ritim kendiliğinden azalıyor zaten. 20’li yaşlarımda olsaydım o ritmi yakalayamazdım. Zaten 20’li yaşlarımda beni dövmelerim yüzünden milli takıma da almıyorlardı.

– Bu kadar başarılısınız ama dövmeleriniz var diye milli takıma giremediniz mi?
– Aynen öyle. Hatta o dönemki federasyon başkanı, dövmelerimi sildirmem için Alman Hastanesi’ni sponsor olarak ayarladı ama kabul etmedim. Federasyon başkanı değiştiğinde milli takıma girdim. Akçansa o dönemde yani 2005 yılında bana sponsor oldu.

Yüzme– Nasıl bir çalışmadan söz ediyoruz?
– Günde en az yedi saat, yüzme, koşu, bisiklet, nefes tutma, reiki, beyin egzersizleri, kondisyon, ağırlık… Ne antrenörüm vardı ne de bir yardımcı.
En sonunda Cumhuriyet’in 85. yılı şerefine 85 metreye dalalım dedik.

– Maddi anlamda getirisi ne bu rekorun?
– Bu rekorla birlikte sponsorluk anlaşmamın devamını sağladım, onların bana sağladıkları ise İstanbul koşullarında iyi, Çanakkale koşullarında çok çok iyi.

– İyi derken ne kadar iyi? Arabanız, katınız, yatınız var mı?
– Sponsorum her ay maaş veriyor. Evim yok, arabam var. Ama Allah’a şükür. Bunların hiçbiri olmayabilirdi. Bir de bu iş medyatik olmakla ilgili. Ama ben olaya ticari bakmıyorum.

Serbest dalışta son rekor ne zamandır kırılamıyor?
– Sekiz yıl önce İtalyan Umberto Pelizzari, 80 metreye daldı. Sekiz yıldır, dünya konfederasyonu bu rekoru kırmak isteyen hiçbir ülkenin başvurusunu, tehlikeli olduğu için kabul etmiyor. Fakat benim üç yıllık kariyerim bu rekoru kırmama izin vermelerine neden oldu.

– Bu yarışın nasıl bir riski var?
– İki buçuk dakikalık performansın altında çok ciddi bir çalışma var. 30 metreden sonra tüm kan ciğerlerde toplanıyor. Çünkü vücut, ciğerler kaburgalar tarafından ezilmesin diye tepki veriyor. Ciğerdeki ufacık bir kesik, ödeme ve çok korkunç sonuçlara yol açar. O kanla siz böyle bir derinliğe inip çıkıyorsunuz.

– 85 metreydi hedef neden 83 metrede çıktınız?
Biz Cumhuriyet’in 85. yılı nedeniyle 85 metre dedik ama ben bunu kırdığım zaman insanlar 86 ya da 87 metreye çekecek. Nasılsa bende daha derininin potansiyeli var, bir kerede tüketmek istemedim. Benim hedefim 100 metreye kadar gitmek.

– Rekoru kırdınız sonrasında neler yaşadınız?
– Aslında daha kırmadan Tekirova’da yürüyemiyordum ilgiden. Sonrasında belediye başkanı Tekirova’ya heykelimi yaptıracağını söyledi, inanabiliyor musunuz? Ama kız arkadaşım terk etti…

– Rekor kırdınız ve terk edildiniz? Nasıl oldu bu?
– Benim yaşadığım çok riskli bir hayat, herkes bu riski taşıyamaz. İlişkimizdeki sağlıksızlık bu noktada yaşandı. Sevgilim piyano öğretmeniydi. Hassasiyeti çok yüksekti. Rekor denememden önce beş gün uyuyamamış. O derinlik çok ciddi bir derinlik. “Ben bu stresi kaldıramayacağım. Seni kaybetme korkusuyla yaşayamayacağım,” dedi ve bitti. Ama ben yüzüğümü parmağımdan hiç çıkarmayacağım. Evlenme kararı almıştık aslında. Şimdi ise ilişkiyi durdurma kararı aldık.
 

Yazan : Sonat Bahar
Kaynak : Sabah

Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.

İlgili Yazılar