“Hafıza aklın ana rahmidir” diyor Haki Demir, “Akıl Eğitimi-1-Teori” isimli kitabında. Gerçi hafıza aklı taşıyacak kadar güçlü değildir, sadece doğumu orada gerçekleşir diye de ekliyor. Öyleyse akıl inşasına, hafızada başlamamız gerekir, her ne kadar orada devam etmeyecek olsak da… “Hafızanın akıl için ana rahmi” olması, aklın temellerinin orada atılacağını gösterir. Bu sebeple “akıl inşası” serimizin ilk yazısını hafızaya ayırdık.
Hafıza, tarifi kolay zannedilen konulardan biridir ama öyle değil. Fakat biz kolay tarifinden başlayalım ki ana konumuzdan (akıl inşası meselesinden) sapmayalım. Hafıza, en basit tarifiyle, bilgilerin depolandığı zihni alandır. Aslında bilgiden başka birçok şeyin de depolandığı yerdir ama şimdilik bu yazının konusuyla ilgili kısmını alalım.
Hafıza, zihni dünyanın ilk faaliyete geçen unsurudur. Çocuk sıfır yaşındayken (yeni doğduğunda) hiçbir zihni kıpırtı yokken bile hafıza faaldir. Zeka zuhur etmemiş, akıl inşa edilmemiş haldeyken faaliyete başlayan hafıza, tabii olarak sadece bilgi depolar. İnsanın dışarıdan aldığı ilk etki bilgilenmek olduğuna göre, bilgi, aklın inşa sürecindeki aşamanın ilk materyalidir. Bu materyalin yeri ise hafızadır. Bu durumda yapmamız gereken, bilgi, hafıza ve akıl üçgeninde dolaşmaktır.
Benlik inşası döneminde elde edilen bilgilerin aklın bünyesine yerleşir. (Haki Demir, Akıl Nedir isimli kitap). Benlik inşası, sıfır yaşından başlar. Öyleyse benlik inşası döneminde elde edilen ve hafızaya yerleşen bilgilerin bir kısmı, akıl inşasında kullanılmaktadır.
Bu kriterleri topladığımızda şöyle bir tablo çıkıyor.
* Çocuğun akıl sahibi olmadığı dönemde hafızaya yerleşen bazı bilgi türleri aklın temelini inşasında kullanılıyor.
* Eğitim (okul) öncesi eğitim diye isimlendireceğimiz bu dönem farkına varmadan çocukta akıl inşa ettiğimiz bir dönemdir.
* Bu dönemde üç inşa faaliyeti aynı zamanda yapılmaktadır. Benlik inşası, akıl inşası ve hafıza tanzimi…
* Hafızanın bilgileri nasıl elde ettiği ve nasıl tasnif ettiğini öğrendiği dönem… Hafıza bu dönemde, (çocukta akıl da olmadığı için nasıl olduğunu bilmeden) bir tertip düzeni kazanıyor. Bu dönemde kazandığı tertip düzeni, hayatı boyunca devam ediyor. Sonradan değiştirmek fevkalade zor.
* Hafızanın sahip olduğu tertip düzeni, aynı zamanda aklın inşasında temeli oluşturuyor. Bilgiler nasıl tasnif ve tanzim ediliyorsa, akıl da o “nizam” üzere bina ediliyor.
* Hafızanın zeminini uygun şekilde düzenlemek gerekiyor. Tabir-i caizse, hafızanın raf düzenini yani bilgi depolama düzenini doğru yapmamız gerekiyor. Sıfır yaşından başlayan bu eğitim, çocuğun değil ebeveynin yapabileceği bir iştir.
Bu nasıl yapılır?
* Bilginin belli bir düzen içinde verilmesi gerekir. Hiyerarşik düzene dikkat edilmelidir. Müslümanların bilgi sistemi malum… Allah, Resulullah, Sahabe, Müçtehitler, Alimler, Arifler, Akiller ila ahir. Bunların bilgi olarak karşılıkları, Kitap, Sünnet, İçtihat, İlim, Hikmet, Faydadır.
* Bu ağır konular çocuklara nasıl verilir. İnsanın her yaşta sahip olduğu bir dil var, duygu dili… Bu dil, çocuklukta sahip olunan tek dildir. Bu silsileyi sevgi ve hürmet yoluyla inşa etmek gerekir. Mesela çocuklarınıza “en çok seni seviyorum” demeyin. Mesela, “Allah ve Resulünden sonra en çok seni seviyorum” deyin.
* Bilgileri kaynaklarıyla hafızaya yerleştirmek, bir nizam tesisi için gereklidir. Hiyerarşik sistemin kurulmasında olduğu gibi… Diğer taraftan bilgilerin gerekçelerini de öğretmek gerekir. Bilgi, kaynağından, gerekçesinden ve maksadından bağımsız olarak öğretilmemelidir. Gerekçesinden bağımsız olarak öğretilen bilgi, gerekçesi ortadan kalktığında da uygulanmaya devam ediyor. Bu durum aklı, donuk halde inşa ediyor ve gelişmesine mani oluyor. Gerekçesi ortadan kalkan bilginin uygulanmasına ihtiyaç kalmadığını anlamayan akıl, uygulamaya devam ediyor.
Bir sonraki yazımızda hafızanın tanzimi konusunu teferruatlı şekilde inceleyelim. Bu yazı giriş yazısı idi…
Yazan : Osman Gazneli / kendinigelistir.com
Çok değerli ve yararlı şey içerikli bir yazıydı. Devamını bekliyoruz…
çok dogru bir tespit, bizde çocuklara ilk söylenen söz, hep tekrar ederekten: ‘Allah bir’dir. Bir süre sonra çocuk daha anne-baba demeden, Allah biii demeye basliyor. Bu bende de yapilmis ki, kendimi inançsiz düsünemiyorum bile. Demek ki, çocukken söylenen sözler, gidilen yerler (misal: cami), gelecekte o çocugun nerede olacagini, nasil konusacagini, ve hatta inancinin boyutunu belirliyor. Muhtesem bir yazi, insani düsündürüyor, tesekkurler!
allah razı olsun insanlık adına daha güzel şeyler yazmak nasib etsin.bir istek zihni evreni.hafıza. zeka.bilgi.akıl. ruh. akıl inşası. benlik inşaını tek bir yazıya indirilerek güzel kaleminizden okamak isderim allah razı olsun