İngilizce öğrenme sürecinde, en çok ihtiyaç duyacağımız sabır, bizim için önemli. Öncelikle” ne kadar önemli olduğunu vurguladığım istikrar için gereken sabır, sözlüklerde kelime araştırmaktan, kitaplar okumaya kadar, kasetler dinlemekten, basitte gözükse gözümüzün yarısı kapalı televizyon seyretmeye kadar ihtiyaç duyacağımız bir şeydir. Bunun için kendinizi zorlamanıza gerek yok. Sadece sürecin doğal bir süreç olduğunu, aslında sabrın bile burada bahis konusu olamayacağını, açıkçası ortada sabredecek hiçbir şeyin olmadığını düşünebilirsiniz.
Yani özellikle kendinizi zorlamayın. Bunu olağan olarak kabul edin ve beyninizi bu şekilde şartlandırın. Kitap zaten okuyacaktınız okuyorsunuz, televizyon zaten seyredecektiniz seyrediyorsunuz, sinemaya zaten gidecektiniz gidiyorsunuz, birkaç yabancı insanla konuşmak zaten konuşmaya renk katıyordur, zaman da zaten geçecekti geçiyor. Sadece yolunuza devam edin.
İngilizce öğrenme süreci içerisinde belirli dönemlerde pes etmek isteyebilir hatta bunu hiç başaramayacağınızı düşünürsünüz. Bu özellikle başlangıç döneminde herkesin yaşadığı sabit bir tecrübedir. Birden paniklersiniz ve asla bunu beceremeyeceğinizi düşünürsünüz. Bir de öğretmeniniz ve kaynaklarınız yerinde değilse bu durumu negatif yönde ağırlaşabilir. Öğrendiklerinizle yetinmek ve onları kullanmaya çalışmak daima hedefiniz olmalı. Bilmediklerinizi ya da öğreneceklerinizi düşünmekten çok sizde olanı kullanmaya bakın. Daima sizde olana, bildiklerinize bakın. Bilmediklerimiz zaten bizim değildir!
Eğlenerek Geliştirme
Hepimizin amacı başarılı bir şekilde İngilizce konuşmak. Uzun bir çalışma aşamasından sonra aktif çalışmayı artık durdurduk ya da azalttık. Fakat dil ile işimiz henüz bitmedi. Aslında böyle bir sonuç aşamasının mevcut olmadığını daha önce belirtmiştik. Oldukça fazla çaba sarf ettik. Hayatımızın son ayları İngilizce’yi yaşamakla geçti. Teorik bilgi toplandı. ingilizce gramer konusunda eksiğimiz kalmadı veya kalanlar yalnızca birkaç ufak ayrıntıdan ibaret. Belirli çapta diyaloglara girebiliyor, karşılıklı konuşmaları anlayabiliyoruz. Yavaş yavaş kafamızda ingilizce çeviri yapmya başladık.
Peki ya şimdi ne olacak? İstediğiniz belki başlangıçta bu kadardı, sizin için İngilizce bundan ibaretti. Bu dili artık hayatımızda kullanmaya başladık. İstesek de istemesek de kullandıkça dilimizin geliştiğini fark ettik. İngilizce’yi bir yere kadar da olsa iletişim aracı olarak kullanabiliyor, işimizde, okulda faydasını görmeye başlıyoruz. Doğrusu pek de hoş oldu. Buraya kadar tamam fakat bu bizim için yeni bir dönemin başlangıcı olmalı. Her ne kadar eğlenerek bu işi halletmeye çalışmış olsak dahi yine de bizi üzdüğü, sıkıntıya düşürdüğü zamanlar da oldu. Bütün bunlardan, bu kadar gayretten sonra istesek de artık bağımızı kopartamayız. İmkanlarımız varsa birkaç aylığına İngilizce konuşulan bir ülkeye de gidersek tastamam bir İngilizce sahibi olacağız.
Öyle veya böyle hayatımızda daha önce uygulamaya koyduğumuz alışkanlıkları devam ettirmek zorundayız. Televizyon seyretmeli, kitap okumalı, mümkünse haftada ya da en azından ayda bir defa olmak kaydıyla sinemaya gitmeliyiz. Arkadaşlarımızla pratik yapma imkanlarına devam etmeliyiz. Aksanımızı düzeltemeye çalışmalı, dinlemeye yönelik faaliyetlerimizi devam ettirmeli ve kelime öğrenmeyi sürdürmeliyiz. Ve bunları yaparken hayatımızda ekstra bir yük varmış gibi davranmamalı aksine bunun daha önceden süregelmekte olan alışkanlığımız olduğunu düşünmeliyiz. Asla ve asla bu bizim için bir ders niteliğinde olmamalı, kendimizi birilerinin testine tabi tutmamalıyız.
Çevrenizdeki insanlar sizin ne kadar güzel konuştuğunuzu ya da bu konuda ne kadar bilgili olduğunuzu söyleyebilir. Bu da sizi tembelliğe itebilir bazı şeyleri farkında olmadan ihmal etmeye başlayabilirsiniz. Unutmayın dille ilgisiz geçirilmiş bir gün bile kayıptır. Hiçbir zaman tamamıyla dil ile olan ilişkinizi uzun süreli aralıklarla kesmeyin. Ve insanların size olan iltifatlarını çok fazla kayda almayın, ingilizce öğrenmek istiyorum diyorsanız sabırla ve azimle devam edin.
Bu konuda ne kadar fazla gelişme kaydettiğinizi ancak siz tespit edebilirsiniz, fakat insanları dinleyip onlann iltifatlarına aldanırsanız belirli bir süre sonra onların söylediklerinin doğru olup olmadığına bakmaksızın yerinde kabul edebilirsiniz. Günlük faaliyetleriniz arasına, birkaç sayfa İngilizce okuma, dinleme ya da konuşma aktiviteleri ekleyiniz.
Kaynak : Roket İngilizce
Yanıtlandı: Yabancı dil öğreniminde en iyi metod hangisidir? Dil öğrenmek için nasıl çalışılmalıdır?: Yabancı di…
Üniversitemizde Dil Öğreniminde Farkındalık Eğitimi Yapıldı.