Anasayfa / İnsan İlişkileri / İş Görüşmesi Teknikleri : Korkma, Uygula ve İşi Al!

İş Görüşmesi Teknikleri : Korkma, Uygula ve İşi Al!

Üniversite mezunu iş arama ve iş bulma derdinden daha çok bu sürecin akabinde yaşadığı korku ve endişeler göz ardı edilemeyecek kadar fazla. Birçok uzman sistemin bu safhalarındaki yanlışlarını dillendiriyor. Herkes kendine göre haklı, pek çok yanlış var ama şu anda sahip olduklarımız; kimi isteyerek, kimi hiç istemeden, çoğu birileri tarafından yönlendirilerek seçtiği okullarda 4-5 senedir okumuş ve artık son sınıfta hayata başlama adımının heyecanı içinde olan genç bireyler.

İş arayacaklar, özgeçmişler hazırlayacaklar ve o özgeçmişleri onlarca, yüzlerce bazen binlercesi arasından seçilerek, görüşmeye çağırılacaklar. [Fark yaratan özgeçmiş nasıl yazılır?]

Ne yapacaklar, sorulara istenilen yanıtları verebilecekler mi, iş deneyimleri yok ki, iş deneyiminiz yok ne düşünüyorsunuz sorusuna nasıl cevap verecekler, ya okulu uzattıklarını nasıl açıklayacaklar, vs,vs,vs…

Daha onlarca, yüzlerce soruların cevaplarını nasıl vermeliler bunun heyecanını taşıyorlar. Ancak en önemlisi nereden, nasıl başlamayı bilememenin kaygısı içinde duygular hissediyorlar.

Okuduğu üniversite ile mutlu olan genç bireylerin sayısı ne yazık ki çok az. Mutlu olduğu halde iş konusunda ne yapmak istediğine karar vermiş olan ise daha az. Bir de okuduğu okulu istemeden seçtiğini ifade eden, bundan sonrası için karamsar ve isteksiz olan sayısı azımsanmayacak kadar fazla bir grup genç birey var.

Amerikan Araştırma şirketlerinden birisi olan Gallup, her yıl mutluluk konusunda bir araştırma yapıyor ve sonuçları, Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Mutluluk Günü olarak kutlanan 20 Mart tarihinde açıklıyor. 2016 yılı raporunda Türkiye 78. Sırada. Bir önceki sene 76. Sıradaydı.

Danimarka, İsviçre, İzlanda, Norveç ve Finlandiya ilk 5 sırada. Bu ülkelerin ortak özelliği güçlü sosyal güvenlik sistemine sahip ülkeler olmaları.

is gorusmesi teknikleri

Yani “Güven” kelimesinin sihrine sahip ülkeler. Güvende hissediyor temel ihtiyaçları konusunda bireyler kendilerini.

Türkiye’de iş kaygısı anlamının içinde, güvende olamama, temel ihtiyaçlarını karşılayamama korkusu öncelik olunca, hangi işte çalışmak istediğine odaklanmak, ne yazık ki önceliğini kaybediyor. Zincirin iç içe geçen halkaları gibi ta en başa dönünce görünen de, bu okulu bitirirsen iyi para kazanabilirsin, iyi iş bulabilirsin şeklinde yönlendirme yapan büyüklerini dinleyerek üniversite seçimi yapan gençlerin, şimdi nereden başlayacaklarını ön görememeleri sonucu ortaya çıkıyor.

Henüz kendi içinde netleşememiş bireyler, iş başvuruları sırasında bu kararsızlıklarını ve kaygılarını özgeçmişlerine yansıtıyorlar. İş görüşmesine çağırılmışlar ise, en çok hatayı görüşmeyi yapan kişinin beklentileri doğrultusunda cevap vermeye kendilerini zorladıklarında yapıyorlar. Samimiyet olmayan görüşmelerin sonuçları da çoğunlukla olumsuz oluyor. Sonrasında üst üste olumsuz sonuçlanan mülakatlardan olumsuz etkilenmiş, umudunu kaybetmiş kişiler, iş görüşmeleri konusunda bir fobi edinmiş oluyorlar.

 

Keşke Alice Harikalar Diyarında masalı üniversitelerde okutulsa. Çerçeveletip asılacak nitelikte sözlerin yer aldığı masalda Beyaz Tavşanın peşinden gitmeyi seçen Alice, tavşan deliğine düşünce kendisini ‘’Harikalar Diyarında’’ bulur.

En çok etkilendiğim dialoglardan bir tanesinde,

Alice karşısına çıkan iki tane yoldan hangisini seçmesi gerektiğini beyaz tavşana sorar.

Beyaz Tavşan, bu nereye gitmek istediğine bağlı der.

Alice nereye gitmek istediğini bilmediğini söyler.

Beyaz Tavşan cevap verir; “O zaman hangi yolu seçeceğinin de bir önemi yok.”

Nereye gitmek istediğini bilen kişiler, iş görüşmelerinde net olmayı başarmış kişiler oluyor. Net olmak hem özgeçmişlere, hem de iş görüşmelerine yansıyor.

Sonrasında, pek çok düşünce ve yargı, görüşme yapan kişinin adayla ilk bir araya geldiği ve kısaca sohbet ettiği sırada şekilleniyor. İlk İzlenim için ikinci bir şans yoktur! kanun gibi işliyor. O sırada oluşan düşünce ve yargı, sonrasında devam eden mülakat süreci ile iyice şekilleniyor. İnsan kendini gizlemeye çalıştığında veya karşı tarafın istediği gibi görünmeye çabaladığında samimiyet değeri ne yazık ki zedeleniyor. Samimi bulunmayan bir aday ise, sahip olduğu beceri ve yetkinlik ne kadar iyi olursa olsun iş görüşmelerinin sonucunda olumsuz değerlendiriliyor.

İş Görüşmeleri sırasında iletişim, birinci derecede ve en yüksek oranda beden dilinden etkileniyor. Kişinin samimiyeti, duruşu, el sıkması, gözlere bakarak konuşması izlenimin çerçevesini çiziyor. Bunu ses tonu ve ardından konuşmaların içeriği destekliyor.

Bu iletişim sırasında kendisi gibi olmayı başarabilen adaylar, yani samimiyet kısmından geçmiş adaylar için şans çok artıyor. Motivasyon yani görüşme yapılan işte çalışma isteği de yüksek ise, beceri ve yetkinliklerin de olumlu bulunmasıyla sonuç aday için çoğu kez olumlu oluyor.

Gideceği yol konusunda net olan, kendisi gibi olmayı başarabilen adaylar için iş başvuruları da, iş görüşmeleri de yaşam defterlerinde değerli bir deneyim olarak yerini alıyor.

Yazan : Ahu Demirdamar | İK Yöneticisi\ Eğitmen\ Öğrenci Koçu

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.