Anasayfa / manşet / Seçim sana aitti, şimdi ne oldu?

Seçim sana aitti, şimdi ne oldu?

Yine gece geç saate kadar uyuyamadın değil mi?

Kim bilir neler düşündün… Üzüldün, pişman oldun, ah dedin ah…

Neden bunu seçtim?

Sana bir sır vereyim mi?

Hayatında her saniye seçim yapmak durumdasın, kabul ediyorum ki bazı tercihlerin sonunda hayatın değişiyor.

Bazen fırsatlar sıralanıyor ayaklarına ve sen…

Evet, kararımı verdim diyorsun ve balıklama pozisyonuna geçiveriyorsun. Çok mutlusun.

İyi ki diye düşünüyorsun, iyi ki bunu seçmişim.

Buna eş zamanlı olarak seni çok seven ve üzülmene asla katlanamayan beynin adeta bir kanıt fabrikasına dönüşüyor, üretiyor, devamlı kanıtlar üretiyor.

Sen mutlu ol diye gece gündüz diğer seçeneklerin ne kadar da yanlış olduğunu ve senin en doğru adımı attığını söylüyor.

Ama sen bir gece uyuyamıyorsun,

Çok da uzun sayılmayan koridorunda volta atıyorsun. Karnın ağrıyor. Hiç de terlemezsin ama bir bakıyorsun ki sırılsıklam oluvermişsin.

Bir şeyler oluyor.

İçin daralıyor.

Daha dün ayıla bayıla seçtiğin tercihini halının altına süpürüyorsun. Göresin yok işte…

Düşün bakalım;

Ne oluyor da “pişmanım” diyorsun?

Ne oluyor da “keşke” diye sızlanıyorsun?

Ne oluyor da “acaba” diyerek, suratına bile bakmadığın diğer seçenek ya da seçenekler artık gözüne harikalar diyarı gibi görünüyor?

seçim senin

Haydi tut elimden! O günlere gidiyoruz… (Tam olarak tercihin yapıldığı yılı biliyorsan işin daha da kolaylaşacaktır)

Üstünde ne olduğunu hatırlamana gerek yok, sadece elinde ne vardı gözlerinin önüne getirmeye çalış.

Hangi şartlardaydın?

Ne arıyordun?

Ne istiyordun?

Günlük uğraşların nelerdi?

Neredeydin ve daha da önemlisi nereye gitmek istiyordun?

Yaradılışımız gereği beynimiz ve bedenimiz bizi, bize zarar verecek olan her şeyden korumaya yönelik çalışıyor.

Peki sana gözü gibi bakan bu yavrucuklar neden gidip en kötüsünü seçmiş olsun?

Evet, tam da demek istediğim; tercih haklarımızı, bulunduğumuz koşullar içerisinde kendimize en yarar sağlayacak olandan kullanıyoruz.

Şimdi zaman makinesine binsek ve o ana gitsek, parmağın yine aynı seçeneği gösterecek.

Şimdi uykun kaçıyorsa, bu zamanında yanlış tercih yaptığın için değil, değişim zamanın geldiği için olsa gerek!

Vakti zamanında kendin için en iyi olanı seçtin diye bugün kendini cezalandıramazsın…

Pişman olma,

Git yatağına mışıl mışıl uyu!

Uyumadan önce de yine düşün bakalım;

Üstünde ne olduğunun bir önemi yok, sadece elinde ne olduğuna bak.

Hangi şartlardasın?

Ne arıyorsun?

Ne istiyorsun?

Günlük uğraşların neler?

Neredesin?

Ve daha da önemlisi nereye gitmek istiyorsun?

Yazan : Tuğçe Güçnar Kengil | E-Koç

Hakkında Tuğçe GÜÇNAR KENGİL

Uludağ Üniversitesi Sosyoloji Bölümünü tamamladıktan sonra kariyerimde İşe Alım ve Kariyer Yönetimi alanına yöneldim. İnsanlarda hem işe alım süreçlerinde hem kariyer gelişim serüvenlerinde gördüğüm içsel sorgulama ve sürekli arayış halleri beni koçluk alanına yöneltti. Para kazanırken de mutlu olunabilmeli diye düşünürken kendimi Sola Unitas Akademi’de buldum. Koçluk eğitimlerine başlayarak Yaşam, Öğrenci ve İlişki Koçluğu alanlarındaki eğitim ve çalışmalarıma halen devam etmekteyim. “Sen değiş dünya değişsin” inancıyla oluşturduğum blog sayfamda insana dair yazılarımı paylaşmanın yanı sıra henüz basılmamış bir kitabım ve tasarı aşamasında yazılmayı bekleyen 2. kitabımın heyecanıyla yaşamaya devam ediyorum.