Kişisel gelişimimizin büyük oranda ‘kişisel’, yani gelişmek ve ilerlemek adına kendimiz için yaptığımız şeyler bütünü olduğunu düşünürüz. Peki gerçekten öyle mi? Bu soruya cevap verebilmek için “kişisel gelişim” kavramının alışılagelmiş bazı tanımlarına bakmakta fayda var:
Vikipedi, kişisel gelişimin bir öz farkındalık kazanma, yeteneklerini geliştirme süreci ve yüksek bir yaşam kalitesi peşinde olmak olduğunu söylüyor. Oxford çevrimiçi sözlük, kişisel gelişimi bireyin kişiliği ve yetilerinin gitgide gelişmesi süreci olarak tanımlarken; Cambridge çevrimiçi sözlük ise kavramı iş dünyası bağlamında ele alıyor ve yeteneklerinizi geliştirme ve işinizde sahip olduğunuz deneyimleri artırma süreci olarak ifade ediyor.
Bu tanımlardaki farklılıklar, kişisel gelişimin tanımlaması oldukça zor bir kavram olduğunu gösteriyor. Ne var ki, hepsinin ortak olarak ele aldığı bir nokta var: Tanımların hepsinde kavram, kişinin kendisine yatırımı olarak ifade ediliyor. Bir başka deyişle, kendi karakterimize odaklandığımız ve yeteneklerimizi geliştirdiğimiz sürece, kişisel gelişim sürecinin dönüştürücü etkisinden faydalanmış olacağız.
Fakat burada bir yanılgı var: Bireyin öz farkındalık sahibi olması, kim olduğunu bilmesi ve yeteneklerine uyan bir alanda konumlanması önemli olsa da, bunlar amaçlanan olgunluğa erişmesi için sadece ilk adımları oluşturuyor. Kişisel gelişimin açıklaması, benmerkezci bir yaklaşımın ötesinde davranışsal hareketleri de gerektiriyor.
1940’lı yıllarda psikolog Abraham Maslow, “kendini gerçekleştirme” eylemini, insanların yaşamındaki en üst seviye olarak gördü. Ona göre kendini gerçekleştirmek, tam anlamıyla gelişmiş bir insan olmanın göstergesiydi. Ve bunu başaran insanlar potansiyellerini tamamen kullanabilmiş, bireyselliklerini deneyimleme şansına erişmiş, en üst tecrübeleri edinmiş ve hayallerini gerçekleştirebilmiş insanlardı.
Fakat 1690’ların sonunda Maslow, ortaya koyduğu bu teoriden şüphe etmeye başladı. Kendini gerçekleştirme yolunun sadece tatmin edilene kadar takip edilebilir olduğunu fark etti. Çünkü bu noktadan sonra, bireyin kendisine fazla müsamaha göstermesi, kişisel gelişimi elde etmeye dair soylu amacın dışına çıkmasına ve kibirli biri olarak görünmesine neden olabilirdi. Maslow artık kişisel gelişimle gerçekten ilgili olan insanların odaklarını kendilerinden uzaklaştırıp etraflarında dönen dünyaya yoğunlaştırmaları gerektiğini ifade ediyor ve bu süreci “kendini aşmak” olarak adlandırıyordu.
Kendini aşmak, kendini gerçekleştirmeyi takip eden bir süreç. Rahatlığın ardından hareketin geldiği nokta. Ancak çelişkili bir şekilde kendini aşmak, bireyin kimliğinden ve kendisiyle ilgili sahip olduğu yetenekler ve çabaları sonucu elde ettiği derecelerle gurur duymak dahil tüm endişelerinden kurtulması anlamına geliyor. Bir diğer yandan, bu süreç bireyi özgürleştiriyor ve onu daha iyiyi bulma yolunda hazırlıyor.
Kişisel gelişimi nasıl tanımlayabiliriz?
Kişisel gelişim, iki aşamalı bir süreç olarak özetlenebilir: Birincisi, bireyin alışılagelmiş şekillerle kendini gerçekleştirme amaçlarını kapsıyor. Bunlara örnek olarak öz farkındalığı ve kimliğini geliştirmek, bilgilenmek ve kişisel potansiyelini beslemek verilebilir. İkinci aşamada ise bireyin kendinden öteye erişmesi, sahip olduğu coşkuyu daha geniş bir topluluğa ulaştırması ve başkalarının kişisel deneyimlerini zenginleştirmesi gerçekleşiyor. Bu açıdan bakıldığında kişisel gelişim, kişisel olmaktan çok uzak.
Peki kişisel gelişiminizi bir sonraki aşamaya nasıl taşıyabilirsiniz? Bunun için aşağıda yer verdiğimiz adımlar yardımcı olabilir:
Kişisel gelişiminizi bir yaşam seyri yaklaşımı olarak ele alın
Kişisel gelişimimiz üzerinde sıklıkla boş zamanlarımızda ‘çalışırız’: İlham verici seminerlere katılır, başkalarının başarı hikayelerini okur ve kişisel gelişim literatürünü tararız. Ancak tüm bunlar, kişisel gelişimimizi deneyimlemek ve beslemek adına yaptığımız edilgen ve güvenli davranışlardır. Dışarı çıkıp yeteneklerimizi sunmak, becerilerimizi ve bilgimizi paylaşmak ve başkalarının yaşamlarında fark yaratmak kişisel gelişimimizi hayatla buluşturmak için temel eylemlerdir.
Olabileceğiniz en iyi insan olun
Bu cesur ifade, bireyin kendini cömertlik, doğruluk ve dürüstlük konusunda daima motive etmesini gerektiriyor; özellikle de kendini iyi hissetmediği ve rekabetin sıkı olduğu durumlarda. Dürüst olun. Kendinizi ne sıklıkta başkalarının tepkisinden kaçmak için fikirlerinizi saklarken ya da iş arkadaşınızın başarısına aslında kendiniz sahip olmak istediğiniz için onu tebrik etmekten kaçınırken yakalıyorsunuz? Bu tür davranışlar kıskançlık ve korkunun işaretleridir ve gereksizdir. Çünkü fikirler ancak iletişim ve hareket yoluyla hayata geçer. Aynı şekilde tebrik etmek veya cesaretlendirmek gibi davranışlar da başkalarında enerji yaratmakla kalmaz, aynı şekilde sizin görünürlüğünüzü de artırır. Bu şekilde kişisel gelişimizde büyük yol kat eder ve kendinizi aşma yolunda önemli adımlar atarsınız.
Başkalarının beklentilerini aşan eylemlerde bulunun
Bir iş, görev veya başkaları için yaptığımız bir hizmet söz konusu olduğunda kural ve standartları takip etmek güvenli bir yöntemdir. Bu şekilde beklentileri karşılayabiliriz. Ancak bu şekilde bireyin vasatlığa düşmek ve yeteneklerimizi heba etmek de mümkün. Bilinçli bir karar alın ve yaptığınız her işte kendi değerinizi yansıtmaya çalışın. Beklentileri aşmak sizi vazgeçilmez yaparken aynı zamanda kendi kişisel gelişiminiz için de faydalı olacaktır.
Kaynak : psychologyyoday.com