Kutlama hakkında ne hissediyorsunuz? Eğer ben ve benim tanıdığım insanların çoğu gibiyseniz, bundan keyif alıyor olmalısınız. Hayatınızdaki önemli duraklara, keyifle baktığınız anlar için yaptığımız şeyler kutlamalar. Ancak her ne kadar kutlamaktan hoşlansam da bazen bunu zor bulduğumu da fark ettim. İşte kutlama yapmamak için öne sürdüğüm bazı bahaneler :

• Şu an kutlama yapmak için para ve zamanım yok ve yapılması gereken işler var.
• Şu an işler, durup kutlama yapmamı gerektirecek kadar iyi değil.
• Eğer çok fazla kutlama yaparsam, insanlar benim garip, naif ya da uygunsuz olduğumu düşünür.
• Dünyada çok fazla acı varken ve insanlar zor zamanlardan geçiyorken, benim kutlama yapmam, doğru olmaz.
• Mutlaka kutlama yapacağım ama her şey istediğim gibi olana kadar değil.

Bunlardan biri ya da birkaçı size tanıdık geliyor mu?

Geçenlerde kızlarımızla Disneyland’daydık. Orasını çok sevdik! Disneyland’ın çok sayıda sihirli yanından bir tanesi de orada kutlama yapmaya nasıl da kucak açtıkları. Disneyland’daki her gün sizin doğumgününüz, en sevdiğiniz tatil ve yılbaşının bir araya gelmesi gibi. Hatta Main Street’teki geçit töreninin adı “Kendini Kutla”.

Oradayken bu kutlamaya yapılan odaktan gerçekten etkilendim ve biz ve bizler gibi birçok insanın Disneyland’a gelmelerinin ana nedenlerinden birinin kutlamak için bahane yaratmak olduğunu anladım. Disneyland’da karakterler, şovlar, havai fişeklerle çok iyi iş çıkartılırken asıl sihir, kutlamanın gücünden geliyor.

Çoğu zaman hayatta kutlama yapmak için “geçerli” bir sebebimiz olması gerektiğini düşünüyoruz. Doğumgünü, ödül kazanmak, yıl dönümü, bir projenin tamamlanması, bir amaca ulaşmak, tatile çıkmak ya da diğer “özel durumlar” gibi. Bütün bunları kutlamak eğlenceli olabilir, ancak kutlamamızın haklı olması için bunları beklememize gerek yok.

Disneyland’da sadece kutlama yapmak için kutlama yapılır. Salı sabahları ve Perşembe geceleri, özel durumlarda, tatillerde ve her yılın her gününde. Eğer kendi hayatlarımızda bunu işler kötü gittiğinde bile, hatta özellikle işler kötü gittiğinde yapsak ne olurdu?

Mantıksız görünebilir ama nedensiz yere kutlama yapmak ve işler zordayken şükranlarını sunmak, hayatta olma deneyimimizi kökünden değiştirebilir.

Birkaç yıl önce Houstan’da Chevron için bir etkinlikte konuşma yaptıktan sonra bir taksinin içinde havaalanına doğru ilerliyordum. Taksi şoförü ve ben hayat, aile ve Amerika’nın kültürel durumu hakkında ilginç bir sohbete dalmıştık. Taksici bana Etiyopya kökenli olduğunu ama 20 yıldır Amerika’da yaşadığını söyledi. Ben de “Peki burada büyümeyen biri olarak sen Amerikan kültürü hakkında ne düşünüyorsun?” diye sordum. Uzun bir süre durdu ve sonrasında “Dürüst olabilir miyim?” diye sordu. Ben de “Tabii ki” dedim. Ardından o “Bence bu kültürde insanların birçoğu şımarık çocuklar gibi davranıyor” dedi.

“Neden böyle söylüyorsun?” diye sordum verdiği cevaptan biraz şaşkınlık duyarak. O da “Ben Etiyopya’danım. Burada her gün o kadar güzel ki. İnsanların neden elleri havaya kaldırıp teşekkür ederek dolaşmadıklarını anlamıyorum.”

Bugünkü hayatımızda neler olup bittiğinden bağımsız olarak, şu an kutlamamız ve şükretmemiz gereken çok fazla şey var. Kutlama yapmak için oyunu kazanmak, anlaşma yapmak, bir projeyi bitirmek, emekli olmak, amacımıza ulaşmak, aşık olmak ya da kutlama yapmak için başarmamız gerektiğini düşündüğümüz ne varsa, onu beklemek zorunda değiliz.

Bazen kutlama yapmak için gerekli olan şey, hayatımızın bu noktasına kadar gelmiş olmamızdır. Özellikle de işler zorlayıcıyken ki hepimiz hayatlarımızda böyle zamanlardan geçiyoruz.

Kutlamak sadece bir şeyden sonra yapılması gereken bir şey değildir. Eğer biz bu şekilde yaşamayı tercih edersek o, bir oluş ve yaşam biçimidir. Şu an bir dakikalığına durun ve hayatınızda büyük ya da küçük kutlayabileceğiniz ne var, bir düşünün. Oprah Winfrey’in dediği gibi “Ne kadar çok hayatınızdan şükran duyar ve kutlama yaparsanız, hayatınızda o kadar çok kutlama yapılacak şey olur.

Yazan / Kaynak : Mike Robbins