Başarılı olmak için harcadığınız çabalar size çok zor geliyorsa, bunun nedeni gündelik yaşam alışkanlıklarınızla başarı için sahip olmanız gereken alışkanlıklar birbiriyle çatıştığı içindir. Başarılı alışkanlıkları ile donanmış kişiler, başarılı olmak için harcadıkları çabayı hissetmezler. Tıpkı Sakıp Sabancının ölmeden önceki son dakikasında holging icra kurulu başkanı Metin Celal’e şirket raporlarını sorması gibi!
“Madem ki alışkanlıklarımızın kölesiyiz, o zaman iyi alışkanlıklar edinelim” diyor Aristo, biz de aşağıdaki makaleyi okuyun ve “bir kereden bir şey olmaz” üzerine bir daha düşünün diyoruz!
Başarılı olmak için hangi alışkanlıkları edinmeliyiz? diye düşünüyorsanız; “Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil” (alfa) adlı kitabın ilgili kısmına bakabilirsiniz. Satın almak isteyemen kitapçıda bakabilir!
MONTAİGNE
Denemeler
Bir köylü, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş, sonra da bunu âdet edinmiş. Her gün danayı kucağına alıp taşırmış. Sonunda buna o kadar alışmış ki dana büyüyüp koskoca öküz olduğu zaman onu yine kucağında taşıyabilmiş. Bu hikâyeyi kim uydurduysa, alışkanlığın ne büyük güç olduğunu çok iyi anlamış olacak. Gerçekten alışkanlık pek yaman bir hocadır ve hiç şakası yoktur. Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar. Başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür. Ama zamanla oraya yerleşip kökleşti mi, öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki kendisine, gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez.
Bence en büyük kötülüklerimiz, küçük yaşımızda belirmeye başlar. Ve asıl eğitimimiz bizi emzirip büyütenlerin elindedir. Çocuk bir tavuğun boynunu sıkar, köpeği yara bere içinde bırakır, annesi de ona bakıp eğlenir. Kimi baba da oğlunun savunmasız bir köylüyü, bir uşağı öldüresiye dövdüğünü, bir arkadaşını kurnazca ve kahpece aldattığını gördüğü zaman, bunu yiğitlik belirtisi sayarak sevinir. Oysa bunlar zalimliğin zorbalığın, dönekliğin asıl tohumları, kökleridir. Çocukta filizlenirler. Sonra alışkanlığın kucağında alabildiğine büyüyüp gelişirler. Bu kötü yönsemeleri yaşın küçüklüğüne ve işin önemsizliğine bakarak hoş görmek tehlikeli bir eğitim yoludur….Ha altın çalmışsın ha bir iğne.. İğneyi çalan altını niye çalmasın?
Kaynak : Kigem.com
Bu yazı çok iyi geldi.Alışkanlıklarımı nasıl bırakabilirim ve nasıl elde ettiğim konusunda yardımcı oldu.Denemede çok güzeldi yavaş yavaş büyür ve içimizde yer edinince kurtulmak nerdeyse imkansız hale gelir.Yazı için teşekkürler..
Asıl eğitimimiz bizi emzirip büyütenlerin elindedir…Benim her zaman inandığım ve çok doğru bir söz… Emeğinize sağlık!
gerçekten çok doğru,ve güzel bir yazı teşekkürler
Mesela kiap okuma alışkanlığım vardır… takıntı seviyesinde. ama yararlı bir alışkanlık.. yazı çok güzeldi…
istemediğimiz bir alışkanlığımızı düşündüğümüz anda ilk etapta sıkıcıda olsa faydalı birşeyle tercih edebiliriz sürekli yaparsak bunu artık sıkıcı değil huzur verir böylece yanlışın yerini doğruyla hayatımızda yer edinmiş oluruz