Anasayfa / İnsan İlişkileri / Senin ağzından çıkanla benim kulağıma giren bir mi?

Senin ağzından çıkanla benim kulağıma giren bir mi?

Çok iyi geçtiğine inandığın bir iş görüşmesi sonrası işe alınmadığın oldu mu hiç? Veya sevgiline, eşine, sevdiğine, dostuna iyi bir şey söylediğini düşündüğünde hemen ardından kavga ettiğin oldu mu? Ya da yüz yüze harika vakit geçirirken kavga etmezken, whatsapp’la, sms’le veya facebook sohbet’le konuşurken tartışma yaşadın mı? Eğer tüm bu sorulara cevabın evetse iletişimzedeler arasına hoş geldin.

Tam olarak anlatmak istediğini anlatabildiğin (zaten sorun karşındaki insanda, seni anlamıyor) ve karşındakinin tam olarak senin anlattığını anlayabildiği bir model olsaydı bu nasıl olurdu? Cevabını duyar gibiyim. “Harika olurdu.” En azından ben harika olacağını düşündüm. Etkili iletişim ipuçlarına bombalama yapmadan önce bakalım neymiş bu iletişimin etkili olanı.

Etkili iletişim, bir kişinin (ki bu sen oluyorsun) düşüncelerini söz, beden dili, mikro-mimikler ve ses tonu ile karşı tarafa doğru şekilde aktarmasıdır. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre (özellikle Paul Ekman ve tayfasının araştırmalarına bakmanı öneririm) karşımızdaki insanla iletişim kurarken iletişimin sadece %7-10’luk bölümünü kelimeler oluşturur. Geri kalan kısımda %30-38 ses tonu, %50-56 civarında ise beden dili etkili olur. Bu zaten çoğu kişinin bildiği ancak pek önemsemediği bir bilgidir.

İnsanoğlu neye göre iletişim kurar?

İnsanoğlu gün boyu konuşur. Yanında birileri olmasa bile telefonun tüm nimetlerinden yararlanarak konuşur. O da olmasa kendi kendine konuşur. Evde veya başka bir yerde 3-4 saatten fazla yalnız kaldığında dikkat edersen eğer kendi kendine içsel diyaloglar yaşadığını fark edersin. Konuşmak düşüncelerimizi hem kendimize hem de başka insanlara aktarmak için önemli yollardan biridir. Önemli olmasıyla birlikte maalesef konuşmak sadece kelimelerden oluşmuyor. Ses tonu, beden dili ve mimikler iletişim kurmanın en önemli unsurlarıdır. Eğer karşındaki kişiyle uyum sağlamadan iletişime geçmeyi denersen büyük ölçüde verimli ve etkili bir iletişim gerçekleşmeyecektir. Uyumu sağlamak için dikkat edeceğin unsurlardan yazımın devamında bahsedeceğim.

“Birine ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz önemlidir.”

Biz insanlar iletişim kurarken karşımızdakinin söylediklerini birebir almayız. Önce onları kendi algı süzgecimizden geçirir, temsil sistemlerimizle yorumlar, geçmiş referanslarımızdan ve anılarımızdan faydalanarak anlarız. Temsil sistemi demişken önce onu açıklayayım daha sonra devam edelim.

etkili-iletisim-soru-sormak

Temsil Sistemleri

Temsil sistemleri bizim dünyayı algılamak için kullandığımız sistemlerdir. Görsel, işitsel, dokunsal ve işitsel dijital olmak üzere dörde ayrılır. Bu temsil sistemlerinin hepsini kullanıyoruz fakat bir tanesi var ki günlük hayatımızda ve yaşamımız boyunca onu ağırlıklı olarak kullanmayı tercih ediyoruz. Bu temsil sistemlerini öğrenmek, karşımızdaki kişinin göz hareketlerinden, yüklemlerinden ve konuşma hızından hangi temsil sistemini ağırlıkta kullandığını bilmemiz konusunda bize yardımcı olacak.

Konuşma Hızı

Herkesin kendine özgü bir konuşma tarzı vardır. Kelimeler ağzından çıkarken hangi hızda çıkıyor? Daha önce buna dikkat ettin mi? Eğer dikkat etmediysen artık dikkat etme zamanı. Çünkü yavaş hızda konuşan birisi ile yüksek hızda konuşarak iletişim kurmaya çalıştığında, muhtemelen seni anlamayacaktır. Bu durum tam tersi için de geçerli.

İletişim kurduğun kişinin konuşma hızına uyum sağlarsan iletişimin daha rahat geçecek ve anlaşmazlıklar azalacaktır.

Ses Tonu

Kendimize özgü konuşma tarzımızın bir diğer unsuru da ses tonudur. İletişim kurmaya çalıştığın kişi hangi ses tonuyla konuşuyor? Daha derinden, diyaframdan tok bir ses tonuyla mı yoksa daha ince tiz bir ses tonuyla mı konuşuyor? Ses tonunu birkaç saniyede anlayabilirsin. Bunu anladıktan sonra ses tonuna uyum sağlamak iletişim kaliteni daha da artıracaktır.

Kelimeler, ses tonları, konuşma hızı ve temsil sistemlerinden sonra geldik en çok hata yapılan konulardan birine: Beden dili.

Beden Dili

İletişimin en önemli unsurlarından birisi beden dilidir. İletişim kurduğun kişi, anlattığın konuları yorumlarken verilen unsurlar arasında en ağırlıklı olarak beden dilini yorumlar. Kaşların çatık, yüzünde sert bir ifade ve donuk bir ses tonuyla “seni seviyorum” dersen karşındaki kişi muhtemelen kendini rahatsız hissedecektir. Söylenen sözlerin beden dili hareketleri ile tutarsız olması samimiyette şüphe uyandırır. Bu yüzden söylediklerin ile beden dilinin birbirleriyle ne kadar tutarlı olduğunu kendine sormanı istiyorum.

Beden dili uyumunda dikkat etmen gereken önemli noktalar şöyledir:

Nefes alış-veriş hızı, oturuş veya ayakta duruş tarzı, mimik ve mikro mimikler, beden hareketleri.

Kişilik Tipleri

İletişim kurduğun kişinin temsil sistemlerini, konuşma hızını, ses tonunu ve beden dili hareketlerini çözdün. Ve buna harika uyum sağladın fakat hala sıkıntı çıkıyor diyorsan işte şimdi sıra içeriği doldurmada. Acaba insanlar kaç farklı kişilik tipine ayrılabilir? Kişilik tiplerine göre ayrılan bu insanların özellikleri neler? Nelerden hoşlanırlar? Ciddiler mi yoksa eğlenceliler mi? Süreçten mi hoşlanıyorlar yoksa sonuçtan mı? Biliyorum çok fazla soru sordum. Tüm bunları bileceğin bir model olsaydı sence bu nasıl olurdu? İşte tüm bunların cevabını verecek bir analiz sistem DISC analizidir.

DISC Analizi

DISC kişilik profilleri Amerikalı psikolog Dr. William Moulton Marsden tarafından tasarlanmış bir sistemdir. Temel olarak, insanları D – Dominant, İ – İz Bırakan, S – Sakin ve C – Ciddi olarak 4 farklı kişilik ‘tipine’ ayırır. Gördüğün üzere her bir harfe bir kişilik tanımlanmıştır.

Değerli dostum, son satırlara gelirken artık etkili iletişimde nelere dikkat etmen gerektiğini biliyorsun. Eğer iletişim kurduğun kişinin temsil sistemlerine, konuşma hızına, ses tonuna, beden diline ve DISC analizine dikkat ederek uyum sağlarsan iletişim sihirbazı olma yolunda büyük bir yol kat edersin.

Sevgiyle Kalın

Yazan : Serhan Bahar | kendinigelistir.com

Yazar Hakkında

Bardağın boş tarafından bakacak olursak; ben Türkiye’nin en iyi iki üniversitesine gitmiş ve ikisini de bırakmış, üniversite sınavlarında yüksek derece yaparak herkesin şaşkın bakışları altında Açıköğretim Sosyoloji bölümüne birinci giren lise mezunu bir vatandaşım. Bir de bardağın dolu tarafından bakarsak; üniversite yıllarında yapmak istediği işi, tutkusunu bulmak için her türlü fedakarlığı yapan, Bilkent ve Ankara Üniversiteleri’ndeki eğitimlerini yarıda bırakan ve gerçek tutkusunu bulduktan sonra Kişisel Gelişim sektöründe profesyonel anlamda eğitimler alan birisiyim. Hayatımda her daim insanların özel olduğunu ve hayallerine emin adımlarla ulaşabilmek için tüm kaynaklarının farkında olmaları gerektiğini düşünüp işe kendinden başlamış, gerektiğinde sil baştan yapmaktan hiçbir zaman çekinmemiş bir Kişisel Gelişim Profesyoneli ve Eğitmeniyim.

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.