Anasayfa / Etiket: fark yaratmak

Etiket Arşivi: fark yaratmak

Fark Etmek : Başkalaşmak ve Değişmek!

Bir düşünün, her hangi bir konu için;

“Aa öyle olduğunu hiç fark etmemiştim.” dediniz mi hiç?

“Yaa öyle miymiş, hiç farkında değilim.” dediğiniz oldu mu?

Peki ya “Bunca zamandır önünden geçiyorum şimdi fark ettim.” dediniz mi?

Acaba neden “şimdi”?

Geçen gün danışanlarımdan biri çok güzel bir şey söyledi: “İlk bir kaç seans hep başkalarını anlatıyordum. Hatta onları anlatacağım için de ayrıca sıkılıyordum. Sonraki seanslarda ise artık kendimden bahsettiğimi fark ettim. Hatta görüşmeye başlamadan önce heyecanlanıyordum acaba bu sefer kendimle ilgili neler keşfedeceğim diyordum.” Sözünü ettiği diğer kişiler hala varlar ve aynılar şüphesiz. Danışan da aynı kişi elbette. Farklı olan ne öyleyse?

Sözü geçen danışan ile iki haftada bir kez görüşüyoruz. Şöyle devam ediyor: “Siz bilmiyorsunuz ama ben iki hafta boyunca sıkça sizinle konuşuyorum aslında!” Çok konuşulası bir insan olmam değil bunun nedeni, koçluk sihirli bir şey de ondan! Şaka şaka, sihir yok, öyle olsa kolay olurdu. Koçluk kayda değer bir şey sadece, kendince yöntemleri, teknikleri var. Yüzleşmek var, kendine itiraf var, saatlerce üzerinde kafa yormak var, zor kararlar var, pişman olmamak var, kısacası çok çalışmak var. İşte bu yüzden! Bana sorarsanız “fark etmek” için en etkili yöntem de koçluk zaten!

fark etmek baskalasmak ve degismek

Bir dostum, iş yerinde sıkıntılı günler yaşıyor. Uzun yıllar işine severek giden bu çalışanın şaşkınlığı çok netti bana anlatırken: “Meğer ne kadar zor bir şeymiş, işe istemeden gitmek. Ayaklarım geri geri gidiyor resmen.” Bu ayakların geri gitmesi durumunu yaşamadıysanız eğer çok şanslısınız! Çalışanlar arasında sıkça yaşandığını biliyorum. Aslında bir sürü insan yaşıyor ama yaşadığı şeyin farkında dahi olmuyor.

Mobbing ile Mücadele Derneği Kurucu Genel Başkanı Hüseyin Gün’e kulak verelim: “Eşitliğe, hayatın olağan akışına, insan onuruna aykırı eylem, işlem ve ihmallere maruz kaldığınızda, Allah’ım bu zulüm ne zaman bitecek, her iş günü uyandığınızda bugün de uyumadım, midem yanıyor, neden nefes alamıyorum, neden her dakika bu kişileri, işyerini düşünürken evimi, ailemi çevremi düşünemiyorum demeye başlarsınız, şimdilik mobbing mağdurusunuz,……vuracağım, intihar edeceğim, inancımı kaybetmek üzereyim, demeye başladıysanız kurbansınız.”

Bütün bunları yaşamak ve aslında farkında olmamak. Bu durumda asıl değerli olan fark etmek. Ortam değişir, düzelir, algımız değişir, daha yaşanası olur ya da işimiz tamamıyla değişir, hepsi mümkün. Ama asıl önemli olan öncelikle fark etmek. Ne yaşadığımızı fark etmek. Neden bunu yaşadığımızı fark etmek. Neden bu duygu ile baş başayız onu fark etmek. Bunu istiyor muyum sorusunun yanıtını bulmak. Vazgeçmek ya da devam etmek için neye ihtiyacım olduğunu keşfetmek.

Türk Dil Kurumu’na göre “Fark Etmek : görmek, seçmek, anlamak, sezmek, değişmek, başkalaşmak, ayırt etmek.” Tanımda geçen “Değişmek” ve “başkalaşmak” kelimelerine dikkat çekmek isterim.

Yaşamak bu değil mi zaten; farkında olmak, yaşadığını hissetmek, deneyimlemek, öğrenmek, yanlış yapmak, düşmek, kalkmak, şaşırmak, yeniden başlamak, vazgeçmek, pes etmemek, zafer kazanmak, pişman olmak, keyif almak, gülmek, çok gülmek, bazen ağlamak, üzülmek, sevinmek, midende kelebekler olduğuna yemin edebilmek değil mi? Hissettiğimiz kadar yaşarız aslında!

– Artık her şey farklı!

– Peki, ne oldu da artık herşey farklı?

– Zuhaaal, hayat çok kısa!!!

Kırklı yaşlarındaki bu kişi bunu daha önce bilmiyor muydu acaba? Eminim onlarca kez farklı yerlerde duymuştur, söylemiştir. Ama artık bunu duymak, bilmek değil yalnızca, “farkına varmak” şansına sahip olmuş. Değişmiş, başkalaşmış! Artık yaşamını bu farkındalık üzerine kurabilir. Kısıtlı zamanı olduğunu düşünüp zaman kaybı gördüklerinden vazgeçebilir. Kısacık zamanda kendince önemli işler yapmak için mevcutlardan vazgeçebilir. Ya da mutsuz olduğu kişileri / işleri yeniden gözden geçirebilir. Belki artık konuların önemi de değişmiştir onun gözünde. “Üzüldüklerine üzülüyor” olabilir artık, ya da üzülmeyi tamamen bırakmış olabilir. Hepsi mümkün, olabilir!

Ne kadarının farkındayız? Bakış açımızı ne kadar değiştirebiliyoruz? Ne kadar yaşıyoruz?

Kalan ömrümüzde…

Yazan : Zühal Yiğit | E-Koc

Fark Yarat ve Hafifle

Gerek iş yerinde gerek özel hayatınızda etrafınızdaki bazı insanların diğerlerinden sıyrılarak ön plana çıktığını fark edersiniz. Hepsinin en önemli tek bir ortak özelliği vardır. “Fark Yaratmak“.

Evet, bazen kabul etmesi zor olabilir ama bu insanlar sizlerden farklı bir şeyleri ortaya koyarak ön plana çıkıyorlar ve böylece kendilerini ve şirketi geliştiriyorlar.

  • Peki nedir bu insanların sırları?
  • Neyi yaparak farklılaşıyorlar?
  • Her birimiz farklıysak neden onlar ön planda?

Bu sorulara verilebilecek binlerce cevap ve örnek olabilir, bu cevapların hepsine sahip olamayabilirsiniz. Ama bazıları sizin iş hayatınızda farklılaşmanız için destek olabilirler. Devamını Oku »

Kariyerinizi havalandırın!

Uzun suredir aynı pozisyonda mı çalışıyorsunuz? Günleriniz işten-eve ve evden-işe hattı üzerinde geçip gidiyor mu? İşiniz için yeni fikirler üretememeye mi başladınız? En son ne zaman sizi heyecanlandıran bir uğraşız vardı hatırlamıyor musunuz?

Yukarıdaki soruların hepsine birden “evet” diyorsanız kariyeriniz havasız kalmış demektir.

Havasız kalmış kariyer Devamını Oku »

Bu 20 işaret hayatınızda varsa “başarı” vardır!

Ara ara kendimizi başarısız görürüz. Ne kadar normal bir an olsa da kendimize ve hayatımıza farklı bir yerden bakmak gerekir. Çünkü ara ara “küçük şeyleri” göz ardı ederiz. Lüks bir araba sahibi olmamamız, bir yalıda yaşamıyor olmamız, milyarlık bir servetimiz olmaması mutlaka başarısız olduğumuz anlamına gelmez. Hatta öyle ki tam tersi söz konusu olabilir.

Aşağıda yer alan 20 işaret sizin için geçerli ise, hayatta başarılı olmuşsunuz demektir:

1. İlişkileriniz eskisi kadar dramatik değil.

Dramatik davranmak olgunluk değildir. Bizler yaşlandıkça olgunlaşmamız gerekir. Belki ilişkileriniz eskiden çok dramatik ve heyecan doluydu. Ama bu duyguları aştıysanız, başarılısınız demektir. Devamını Oku »

İş hayatınızda fark yaratmanın ince ayrıntıları

Çalışıyorsanız hemen hemen her iş yerinde daima hırslı, bir adım daha önde olmak için her şeyi göze alan ve elbette sürekli amiriyle veya işvereniyle sıkı ilişki kuran insanlar olduğunu görürsünüz. Sürekli yüzünde önemli bir proje üzerinde çalışıyormuş gibi bir ifadeyle gezen, saçma da olsa fikirler üretip, nefes almaksızın üstleriyle paylaşan bu ofis çalışanları, iş hayatını rekabet ortamına çeviren kişiler olarak öne çıkarlar.

Aynı zamanda, ekip çalışmalarından hoşlanmayan bu kişiler, ekibi yönetmek için çaba sarf eder, ortaya çıkan projeye dair bütün başarılı işlerden kendine pay çıkarır. Eğer siz de bu tarz kişilerle birlikte çalışıyorsanız ve tüm bu öne çıkma çabaları içinde kendi iddianızı da ortaya koymak gibi bir idealiniz varsa, bunu nasıl gerçekleştirebileceğinizi biliyor musunuz? Devamını Oku »

Normal olmaya çalışmayı bırakın!

Normal olmaya çalışmayı bırakın. Başarınızı baltalar ve sizi sıradanlığa mahkum eder. Bu, ilginç bir olgudur. “Normal” olma fikri, lisede oluşmaya başlar. Bu yıllarda “uygun düşme”, başka bir deyişle bir grubun parçası olma arzusu kendini gösterir. Ya da en azından, “uyumsuz” biri olarak ayrı tutulmama isteği gündeme gelir. Bununla birlikte, “içeriden biri” olma arzusu oluşur. Ait olma ve içeriden biri olma ihtiyacı, bazı insanlarda çok şiddetli olabilir. Devamını Oku »

Ait olmak da isteriz farklı olmak da

En temel ihtiyaçlarımızdan birisi “ait olma” dürtüsüdür. Ancak öyle bir çelişkidir ki, kendimizi en iyi hissettiğimiz ortamda bile “farklılığımızı” ortaya koyarak kendimizi ifade etmeye çalışırız. Bir yandan grubun bir parçası olmak; ama aynı zamanda da “farklı” olmak isteriz… Ait olmak peşi sıra farklı olmayı da getirir. Ya da getirir mi? Ait olmak ve beraberinde farklı olmak ne demek? Devamını Oku »

Fark yaratmak, hislerinize kulak vererek adım atmaktır!

Kariyer endişeleri içerisinde temelde iki sorunla karşı karşıya kalıyoruz. “Hangi konuda iyi olduğumu bilmiyorum” ve “Nasıl ve ne yöne adım atmam gerektiğini kestiremiyorum”. Bu sorulara cevap bulmanın çeşitli yolları var. Cevap ararkense dikkat etmeniz gereken önemli iki kriter var. Hızın önemli olduğu bu devirde ilk kriter “zaman” diyerek sizi düş kırıklığına uğratmak istemezdim. Yine de “zaman” neden önemli diye soracak olursanız, bunun da iki sebebi var… Devamını Oku »

VIDEO : Farklı düşün, fark at, fark yarat!

Geçmişte neler denmedi ki? 1899’da Amerikan Patent Dairesi başkanı icat edilecek her şeyin icat edilmiş olduğunu ifade etmişti. IBM Başkanı 1943’te bilgisayar denen alete dünyada en fazla 5 tane yeterli olacağını söylemişti. Bu ve bunun gibi bilgiler uzayıp gider… VE şimdi düşünün ya herkes onları haklı bulsaydı? Herkesin baktığı yerden bakarsan aynı şeyi görürsün. Herkesin yürüdüğü yoldan yürürsen aynı yere çıkarsın. Farklı düşünmenin, fark yaratmanın ve fark atmanın en önemli çizgisini anlatan iki video Devamını Oku »

Engelsiz Farkındalık

Onu ilk gördüğümde mesafeli ve soğuk bulmuştum. Kısa bir hoşgeldiniz kelimesinden sonra, elimi sıkmak için elini uzatmamıştı. Masasına oturmuş, benim de oturmam için önündeki sandalyeyi işaret etmişti. Sonra hiç yüzüme bakmadan işine devam etmiş, çalan telefonlarını cevaplamıştı. Nasılsınız iyi misiniz gibi sohbeti başlatacak bir cümle beklerken, bu kısa donuk karşılama alıştığım bir hareket değildi. Masada sabit oturmaması, hareketli olması, diğer masalarda oturanlarla kısa konuşmaları dikkatimi çekmişti. Sağ omzundan attığı şal, sağ kolunu gizliyor, bütün işini sol kolu ile yapıyordu. Devamını Oku »