Yaşadığımız müddetçe acılar, sıkıntılar, sorunlar kötü olan ne varsa sığdıracağımız sözcükleri yaşıyoruz. Yaşamaya devam edeceğiz. Hayatımızı değiştirme şansımız olmayabilir ama hayat görüşümüzü değiştirme gücümüz vardır. Kaç defa hata yaptığımız önemli değil her defasında nasıl ayağa kalktığımız önemlidir. En yakınımızdakilerin bizi ne kadar azımsadığı ya da küçümsediği önemli değil. Onlara izin verip vermediğimiz önemli. Kimseye hayatının hangi noktasında olursa olsun seni üzmesine izin vermeyeceksin. Onlar tek ise sende teksin, gerekirse kaybetmeyi göze alacaksın hatta vazgeçeceksin. Vazgeçtiğin yerde vazgeçilmez olduğunu göreceksin.
Elbette sevdiklerimiz bizi ne kadar başarmaya güdülerse ne kadar sever değer verirse o kadar kendimizi önemli hisseder başaramayacağımızı sandığımız her şeyi başarırız. Ancak durum böyle olmuyor. Bazen en yakınlarımız içimizdeki ışığı söndürür.
Başarı azmimizi köreltir. Sevdiklerimiz bunu yapmıyorsa biz kendimizi sevmeyi bileceğiz. Unutmamak lazım eş, iş, arkadaş bizim tercihimizdir. Ailemizi, akrabalarımızı seçemiyoruz. Onlar bizi üzüyor ve mutsuz ediyorlarsa gerekirse onlara da değerimizi göstermeyi bilmeliyiz.
Biz kendimizi sevmezsek değer vermezsek sonrasında da gözlerimiz körelir kendimizi göremez oluruz. Kendimizi göremediğimiz zaman hayat bağışıklığımız zayıflamaya başlar. Dur demeyi sus demeyi, gitmeyi, mücadele etmeyi, yerinde cevabını vermeyi bilmeliyiz. Kendimize hayatımızdakilere saygımızı koruyarak yaşamayı bilmeliyiz. Yaşadıkça bağışıklığımızı güçlendirmeyi bilmeliyiz.
Yazan : F. Derya Karacan
Sitenin kalitesine yakışmamış bir yazı gibi duruyor.