Zor zamanlarda motivasyon normalin çok daha ötesinde bazı şeyler ister. Bizler neden bir adım atmak için motivasyona ihtiyaç duyarız? Neden makinelerde olduğu gibi kendimizi hedeflerimiz doğrultusunda programlayamıyoruz? Her şey istediğimiz gibi giderken kendimizi motive etmek çok kolayken, neden zor zamanlarda motivasyonumuzu kaybetmeye meyilli oluyoruz? Ve en önemlisi motivasyon kaynağımızı nerelerde arıyoruz?
Bu soruların cevaplarını ararken, kendi hayat yolcuğuma dönüp baktığımda şimdiye kadar elde ettiğim başarıların çoğunda kendimi bilinçli bir şekilde motive edebildiğimi gördüm ve yine aynı şekilde başarmak isteyip başaramadığım onlarca şeyin ardında kaybettiğim motivasyonumu gördüm.
Zor Zamanlarda Motivasyon
Zor zamanlarda motivasyondan önce şuna değinelim. Motivasyon aslında bir şeye karşı mantıklı ve harekete geçirici bir neden bulup bulamamızda saklı. Eğer sağlam bir nedenimiz varsa bir şekilde harekete geçiyoruz ama o nedeni bulamıyorsak yapabildiğimiz tek şey arka arkaya bahaneler üretmek oluyor. Çevreme baktığımda çoğu kişi motivasyon gücünü kendine değil de başkalarına bağlamış durumda ancak bu bağ o kadar hassas ve kırılgan ki maalesef ufacık bir olumsuzlukta kendimizi savrulmuş ve yoldan çıkmış bir şekilde bulabiliyoruz. Dış faktörlerden beslenmek kesinlikle yanlış bir şey değil, kendimizi dış dünyadan soyutlamak zaten günümüz dünyasında pek de mümkün değil. Burada kritik nokta; motivasyon kaynağımızı içimizdeki özde ararken, dışaradaki uyarıcıları da birer destekçi olarak görebilmeyi başarmak.
Eminim ki herkesin kendi hayatında konumlandırdığı motivasyon kaynakları birbirinden farklıdır. O yüzden mümkün olduğunca bu yazımda kendi hayatımda – özellikle zor zamanlarda – kendimi nasıl motive ettiğimi özetlemeye çalıştım. Yorumlar kısmına siz de kendi motivasyon yöntemlerinizi yazabilirseniz, bu listeyi birlikte genişletmeyi çok isterim.
Zor Zamanlarda Motivasyon için 6 Yöntem
Zor zamanlarda motivasyon arttıracak ve bende işe yarayan 6 yöntemi şu başlıklar altında anlatabilirim :
1.Dur ve seni en başta harekete geçiren asıl “nedeni” bul.
Zor zamanlarda herkes gibi ben de zihnimdeki netliği kaybetmeye meyilli oluyorum. Öncesinde her şey net iken, yolculuğum zorlaştıkça ister istemez hem yoruluyorum hem de görüş netliğimi kaybetmiş oluyorum. Ancak unutmadığım bir şey var; o da hala yolda olduğum gerçeği. Yola çıkarken biliyorum ki sebepsiz atmadım yere atmadım ilk adımımı, bir şekilde bir şeyler beni harekete geçirdi. İşte bu yüzden tekrardan beni neyin motive ettiğini ve neden bu yola çıktığımı bulmaya çalışıyorum.
Bu nedeni bulmak için olabildiğince kendime zaman tanımaya çalışıyorum çünkü beni hareketi geçeren o güçlü nedeni bulamadığım sürece, yolculuğumun her zaman kesintilere uğrayacağını ve sonunda tüm gücümü kaybedeceğimi biliyorum.
Beni harekete geçiren o nedeni bulmak için;
- Boş bir sayfaya mantıklı, mantıksız tüm nedenlerimi yazıyorum.
- Daha sonra bu nedenleri içsel ve dışsal nedenler olarak kategorize ediyorum.
- Eğer listemin dışsal sebepler kısmı daha uzunsa, biliyorum ki motivasyonumu dış bir kaynağa bağlamışım. Bu bir film olabilir, bir arkadaşımın tavsiyesi olabilir, sosyal medyadaki bir paylaşım olabilir. Neticede o dış kaynak her ne ise bulmaya çalışıyorum. Eğer o kaynak hala hayatımda değilse, demek ki beni harekete geçiren şey hevesmiş.
- Yok eğer içsel sebeplerim ağır basıyorsa, bu kez hangilerinin şu an bende mevcut olup olmadığını bulmaya çalıyorum. Eksik olanları tespit edip, o eksiklikleri tamamlamaya çalışıyorum.
2.Hayat bu, zorluklar olacak ama her zorluk da bir gün geçecek.
Bence hepimizin unutmaması gereken gerçeklerden biri; her zorluğun bir gün geçeciğidir. Hayattan her zaman olumlu bir tablo beklememiz çok doğru değil, olumsuzlukları da güzellikler kadar normal bir şekilde karşılayabildiğimiz takdirde yaşama ve mücadele gücümüzü arttırmış oluyoruz.
Her ne zaman bir zorlukla veya olumsuzlukla karşılaşsam bunun çok normal olduğunu ve bir gün geçeceğini kendime hatırlatmaya çalışıyorum. Hayatımın sadece bu olumsuzluktan ibaret olmadığını ve şimdiye kadar yüzlerce, binlerde olumsuzluğun kapımı çaldığını ve zamanı geldiğinde hayatımdan çıktığını hatırlatıyorum.
Ve belki de en önemlisi, mücadelenin her şey yolundayken değil de zor zamanlarda anlamlı ve değerli olduğunu unutmamaya çalışıyorum.
Cevapları belli bir sınavdan mı 100 almak sizi daha çok tatmin eder yoksa gecenizi gündüzüne katarak emek verdiğiniz bir sınavdan mı 100 almak?
[box type=”note” ]Bugün içinde bulunduğunuz mücadele, yarın ihtiyacınız olan gücü geliştiriyor. -Robert Tew[/box]
3.Örnek aldığım insan, benim yerimde olsaydı ne yapardı?
Sanırım en etkili motivasyon kaynaklarımdan biri bu olabilir. Herkes gibi benim de hayatıma yön veren ve zor zamanlarda akıl danıştığım rol modellerim var. Hayatımıza rol model olarak aldığımız çoğu kişiyi sanırım kendimizden daha iyi tanıyoruz çünkü onlara duyduğumuz hayranlık ister istemez onları farklı açılardan görmemizi ve empati kurarak kendimizi onların yerine koymamızı sağlıyor.
Motivasyonumu kaybedip, kendimi bir çıkmazda hissettiğim zaman kendime şunu soruyorum: “Örnek aldığım insan, benim yerimde olsaydı ne yapardı?”. Bu soru basit gibi görünen ama beni her an harekete geçirebilen bir öze sahip.
Bu noktada gerçek bir örnek olması adına haftalarda karşılaştığım ve kendimi yeniden motive etmem gereken bir durumu paylaşmak istiyorum.
- Yeni yıla başlamamla birlikte hem şirkette hem de kendi hayatımdaki yoğunluklar bir anda arttı. Farkında olmadan hayatıma irili, ufaklı o kadar çok detay sokmuşum ki bunların altında ezildiğimi ve hareket edemediğimi hissettim. Her bir işin hakkını vermeye çalışıyordum ama çok fazla detay olduğu için ne zihnim ne de bedenim sonunda sinyal verdi. Oysa ki yeni yıla ne güzel hedeflerle başlamıştım ama o an tüm motivasyonumu kaybettiğimi hissettim.
- İşte tam o noktada pes etmek yerine örnek aldığım insanı bu kez kendi hayatıma koyup, o olsaydı böyle bir durumda ne yapardı diye sorgulamaya başladım. Sorguladıkça cevaplar yavaş yavaş kendini belli etmeye başladı.
- Örnek aldığım kişi benim yerimde olsaydı, önce her şeyi bırakıp büyük resimdeki detayları görmeye çalışırdı. Bu detaylardan hangileri acil ve önemli, hangileri acil değil ve önemsiz, hangileri hem acil değil hem de önemli değil anlamaya çalışırdı. Ondan sonra da acil ve önemli olanları listenin tepesine alıp ilk önce onlara odaklanırdı. Önemli ama acil olmayanları ise planlardı. Ve son olarak da önemsiz ne varsa hayatından çıkarırdı.
İşte bu yöntem sayesinde rol modelim gibi düşünüp, hayatımı sadeleştirerek motivasyonumu geri kazanmaya çalıştım. Güzel yanı işe de yaradı :)
4.Şu an sana yakışanı mı yapıyorsun?
Zor zamanlarda motivasyon ister istemez hepimiz normal olarak kabul ettiğimiz kişiliğimizen uzaklaşıp daha farklı bir ruh haline veya kişiliğe bürünebiliyoruz.
Böyle anlarda şu an yaptığım/yapmadığım şeyin bana yakışıp yakışmadığını sorguluyorum. Burada dikkat ettiğim en önemli şey başkalarının beni nasıl tanımladığını değil, benim kendimi nasıl tanımladığıma odaklanmam. Başkaları üzerinden ilerlediğimde motivasyon yerine zamanla baskı altında kaldığımı hissetmeye başlıyorum. Ancak ben kendimi nasıl görmek istediğimi biliyorsam eğer işte o zaman motivasyonumu yeniden ateşlemeye hazır hale geliyorum.
Böyle zamanları aslında kendinizi tanımak için de birer fırsat olarak görmenizi tavsiye ederim.
Kendinize şu soruları sorarak başlayabilirsiniz :
- Ben kendimi tam olarak nasıl bir kişi olarak görüyorum?
- Başkaları beni nasıl biri olarak görüyor?
- Hayattaki ilkelerim neler?
- Hayattaki kırmızı çizgilerimi biliyor muyum?
- Beni en çok mutlu eden/üzen durumlar neler?
Bu sorular kendinize neyin yakışıp yakışmadığı konusunda bir yol gösterecektir. O yüzden size yakışan her ne ise ona göre adımını atınız derim.
[box type=”info” ]Hayat, kendini bulmakla ilgili değildir; kendini yaratmakla ilgilidir. -George Bernard Shaw[/box]
5.Başkası senin yerinde olsaydı ona nasıl destek olurdun?
Başkalarına destek olmak konusunda her zaman daha girişken ve fedakar olabiliyorken sıra kendimize geldiğinde genelde ne yapacağımızı şaşırabiliyoruz. Çünkü ne demişler terzi kendi söküğünü dikemezmiş:)
Böyle anlarda Fatih olmak yerine bir başka kimliğe bürünüp Fatih’i güzelce dinleyip anlamaya çalışıyorum. Fatih’in yaşadığı sıkıntı tam olarak nedir, nerede zorlanmış, neden tıkandığını hissediyor, onun göremeyip senin gördüğün nedir?
Genelde bu rol değişimlerini yazarak canlandırmaya çalışıyorum. Fatih’i karşıma almış gibi hayal edip, tavsiyelerimi ve çözüm yollarını sıralıyorum. Ve günün sonunda başkalarının bana içten bir şekilde teşekkür ettiği gibi ben de kendime teşekkür edip yola koyuluyorum tekrardan.
6.Hedeflerini hatırla ve yola koyulmazsan neler kaybedeceğini düşün.
Lise yıllarımdan itibaren bu metodu sıkça kullanmaya çalıştım. O yaşlarda ister istemez çoğumuz daha eğlence odaklı ve kısa süreli hazlar peşinde koşuyoruz. Ancak o zamanlar kendime koyduğum büyük hedefleri gerçekleştirmek için kısa süreli değil, uzun vadeli hazlara odaklanmam gerektiğini anladım.
Aldığımız veya almadığımız her sorumluluğun bir fırsat maliyeti var. Bugün yapmam gerekeni yapmazsam ne kaybedeceğimi düşünmeye çalışıyorum.
Bundan 3 yıl önce, şuan çalıştığım şirketin işe alım programına başvurmak için son 10–15 dakikam kalmıştı. O gün çok yorgun olduğum için bilgisayar başına geçip başvuru formunu doldurmak için kendimi yeteri kadar motive hissetmiyordum. Ancak yatağa uzanıp bu başvuruyu yapmazsam neler kaybedeceğimi düşündükçe kendimi iflas etmiş biri gibi hissettim. Eğer bu şirkete seçilirsem, mezun olur olmaz çok sevdiğim teknoloji sektöründe prestijli bir işim olacaktı, ekonomik bağımsızlığımı kazanacaktım, İstanbul gibi küçüklüğümün hayali olan bir şehirde yaşayacaktım, kaliteli ve değerli bir çevrem olacaktı, yurtdışına seyahat etmek için gerekli ortamım olacaktı, aileme destek olmak için yeterli kaynağım olacaktı, girişimcilik ruhumu yeni projelerle birleştirebilecektim ve daha fazlası.
Tüm bunları elde edebilecekken o anda tembellik yapıp uyumak çok şey kaybedeceğimi net bir şekilde hissettirdi. Evet tek bir başvuru ile seçilemeyecektim ama yukarıda saydığım onca şeyi elde etmek için ilk adımı atmış olacaktım. O yüzden yataktan kalkıp, 6 aydan fazla sürecek o mülakat serüvenine ilk adımı attım. Ve süreç boyunca da motivasyonumu kaybetmek için her zaman neler kazanıp neler kaybedeceğimi kendime hatırlamaya çalıştım.
Sonuç ise; fırsatın getirisi maliyetinden daha yüksek oldu:)
[box type=”note” ]Sadece çok ileri gitme riskini alanlar ne kadar ileri gidebildiklerini görür. – T.S. Elliot[/box]
Yazardan son notlar
Hayattaki motivasyonunuzun sizin en değerli gücünüz olduğunu unutmayın.
Her zaman motive olmuş olmak zorunda değilsiniz, bu mümkün de değil. Sadece uzun bir yolu yürümek için asıl nedeninizi ara ara hatırlamanız gerektiğini bilin.
Siz bir başkasını nasıl motive ederdiniz diye düşünün ve tavsiyelerinizi ilk kendinizde uygulamaya başlayın.
Sağlıcakla kalın.
Yazar ve Kaynak : Fatih Saruhan, medium