Anasayfa / Sizden Gelenler

Sizden Gelenler

“Elalem ne der?” korkusu!

elalem ne der korkusuTOPLUMUN KURALLARI!
Nedir bu toplum denilen şey? Kimdir? Kurallar nereden çıkmıştır ve kim koymuştur bu kuralları? Yazısız kurallardan bahsediyorum elbette ve sağlıklı ve mutlu insanları kısıtlayan şeylere değineceğim. Mesela insan içinden gelince neden özgürce gülemez komik bulduğu bir şeye? Çünkü toplum garip karşılar! Ne kadar acı verici. Burada gülmekten bahsediyoruz. Kahkaha atmak, mutlu olmak, mizahı yaşamak… (Burada biri ile dalga geçilmesinden,aşağılanmasından ve bunun sonucu meydana gelen gülüşlerden bahsetmiyoruz. Temiz ve insani şekilde oluşan, doğal gülme eyleminden bahsediyoruz. Sizler eminim beni anlıyorsunuz ama yine de açıklama yapmak istedim.) Kime ne zararı olabilir? Devamını Oku »

Hatıralar güzeldir!

Hatıralar güzeldir. O kadar güzeldir ki; fotoğraflarımıza bakar “ Ne güzel günlerdi?” diye övünür dururuz. Hatıralarımız gerçekleştiği o anda biz nerdeydik acaba? Hiç düşündünüz mü? Nedir fotoğraf makinesini seyahatlerde vazgeçilmez kılan? Yoksa o güzelliklerin var olduğu esnada biz başka hayallerin peşinden mi koşuyoruz ya da çözemeyeceğimiz sorunlarla yeniden baş başa mıyız? Fotoğraflarla o anı ölümsüzleştirmek isteriz de o güzellikleri neden o an Devamını Oku »

Zaman kavramı üzerine

Einstein’ ın en çok sevdiğim lafı hangisidir bilir misiniz? ”Zaman sadece bir yanılsamadır.”  Evet bu lafı çok severim. Daha doğrusu son bir kaç yıldır en sevdiklerimden. Çünkü daha önce zamanın en büyük düşmanım olduğunu düşünürdüm. Beni boğan, beni devamlı sıkıştıran, beni esir alan bir düşman ! Oysa şimdi zamanın en yakın dostum olduğunu düşünüyorum. Neden mi? Çünkü beni özgür bıraktı. Beni strese sokmaktan vazgeçti. Aramızda bir anlaşma yaptık. Ben onun yetersiz olduğunu düşünerek kendimi kısıtlamayacaktım, o da beni hayatımı özgürce yaşamam için rahat bırakacaktı. Devamını Oku »

Özgüven güneşiniz doğuyor!

Özgüveninize gölge düşüren şeylerden başta geleni  geçmişiniz ve izini silemediğiniz hatalarınızdır. Hepimizin “hata” olarak nitelendirdikleri vardır. Peki, hata sizin için tam olarak ne demek? Başarısız olmak mı? Yanlış insanlarla birlikte olmak ve ya bir şeyleri yanlış yapmak mı? Siz hatayı ne olarak nitelendirirseniz nitelendirin, bunda anlamanız gereken tek bir nokta var. Elinizden gelenin en iyisiydi! O zamanki gereksinim ve farkındalığınızın sınırları içinde verebileceğiniz en iyi kararı verdiniz. O kadar. Bizler bir şeyi hata olarak adlandırıyorsak, şuan o anki düşüncelerimize göre daha geniş bakış açılı Devamını Oku »

Sevgi istiyoruz…

Hepimiz sevginin ne olduğunu çok iyi bildiğimizi sanıyoruz. En önemlisi de sevgiyi başka şeylerle karıştırıyoruz. Mesela aşk, mesela tutku veya beğeni, elde etme isteği, hırs… Evet gerçekten sevgi denen duygunun tam olarak ne olduğunu bilmeyen çok fazla insan var. Ve ben de bir şeyi yeni keşfettim. Sevgi hariç diğer tüm duygular öğretilmiş duygular. Korku, nefret, şüphe vs. Bunlar doğduktan sonra bize öğretilen şeyler. Peki ya gerçek ve saf sevgi? Sizce bunu öğrendik mi? Daha minicik bebekken annemize duyduğumuz sevgi, onun bize duyduğu Devamını Oku »

Ne istiyoruz? Neden istiyoruz? Nasıl istemeliyiz?

İnsanlar kendilerine, kendileri ve düşünceleri hakkında sorular sorulmasından ve yorumlar yapmaktan çok hoşlanırlar. Ama nedense kendi kendilerine soru sormayı hiç sevmezler. Ve hayatımızda kendimize sormamız gereken en önemli sorulardan iki tanesi, bu yazının başlığında var. Ne istiyoruz? Neden istiyoruz? Bir çok insan ne istediğini bildiğini sanıyor. Ama aslında çocukluğundan itibaren kendisine öğretilen şeyleri istiyor veya istediğini sanıyor. Ve zaman zaman içinde farklı istekler oluştuğunda bunu savuşturarak ”mutlu” yaşamına devam ediyor. Çünkü korkuyor. Bildiğinin dışına taşmaktan korkuyor. Devamını Oku »

Dilerseniz, yapabilirsiniz!

İnsanların hayal kurmaktan öte gidemeyeceklerini düşündükleri bir zaman zarfındayız. Hayal kurabilen herkes bunun gerçekleşebileceğine inansaydı olacakları düşünebiliyor musunuz? Ben size sınır tanımamayı öneriyorum, çünkü sınır tanımayan yaratıcılığa sahibiz. Duygudan ve düşünceden oluşan varlığımız öyle değerli taşlarla süslüdür ki bunu kelimelerle anlatmakta güçlük çekebilirim. En değerli hazinelerle kıyaslandığınızda onları değersiz bırakacak olan sizsiniz.  Elbette siz’den kastım bedenleriniz değil, Devamını Oku »

Pozitif olma yolunda hayattan hikayeler

Pozitif olma serimize devam ediyoruz. Bu sefer de hem kendimden hem de çevremden örnekler vererek, başımıza gelen günlük olaylarda ya da uzun vadeli sıkıntı yaratabilecek olaylarda nasıl pozitif kalabileceğimize dair örnekler vereceğim. Eminim bir çoğumuz yaptığı işi sevmiyor. Ülkemizdeki mevcut şartlar maalesef herkesin sevdiği işi yapmasına izin vermiyor. Bu durumda öncelikle daha önce anlattığım ana kuralları kullanmaya çalışın. Mesela kendinizi mutlu edin. Nasıl mı? Bırakın o işi…Hayır bunu yapamam mı diyorsunuz? Devamını Oku »

Nasıl pozitif oldum? – 2

Geçen yazımda sizlere pozitifliğe doğru nasıl adım adım ilerlediğimin kısa hikayesini anlatmıştım. Ve sonunda da, bazı basit kurallar olduğunu söylemiştim. İşte şimdi bu kurallardan bahsedeceğim. Bunların bir kısmını okuduğum sayısız kitaplardan öğrendim, bir kısmını da kendi kendime uydurdum diyebilirim. Ama önemli olan şu, ben okuduğum her kitapta farklı başlıklar gördüm. Ve bu başlıkları, kendime en uygun, inancıma en yakın olacak şekilde birleştirip sentezledim. Yani bazen dini inancınıza uygun olmayan ya da kolayca kabullenemeyeceğiniz ifadeler kullanılabiliyor. Ben bunları kendi inancıma göre şekillendirdim. Böylece hem yaratıcılığınızı konuşturuyor hem de Devamını Oku »

Nasıl pozitif oldum?

Bugün kendimdeki inanılmaz değişimin farkındayım. Ama ben bu aşamaya nasıl geldim derseniz gerçekten uzun hikaye. Kısaltmaya çalışarak anlatayım. Bundan 8 ay önce bir gün kitapçıya gittim, yıllardır adını duyduğum, hakkında yüzlerce yorum işittiğim bir kitap beklenmedik bir şekilde gözüme çarptı. Resmen göz kırptı bana ve aldım. İçimde öyle bir heyecan yarattı ki eve gider gitmez açıp okumaya başladım. Ertesi sabah kitabı bitirmiştim. Kitap bana sanki, çocukken bildiğim ama sonra unuttuğum şeyleri yeniden hatırlatıyordu. İşte değişim böyle Devamını Oku »